Aksiyon Reklam

Ankara Valisi Çubuk’ta

blank
Redaktor tarafından
03 Ağustos, 2012 09:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 0
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Yüksel: "Hem Türkiye için hem de dünya için yaşayan insanların geleceğinin yegane reçetesi tarımdır"dedi.

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Çubuk İlçe Emniyet Müdürlüğü ile çiçek ve sebze yetiştiriciliği yapılmak üzere kurulan -Çubuk Sera Kenti- inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ve Ankara İl Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, İlçe Emniyet Müdürlüğü-nün yeni binasında incelemelerde bulundu. Binanın bahçesinde ve bürolarında incelemelerde bulunan ve yetkililerden bilgi alan Yüksel, ilçenin geleceğinin parlak olduğunu ve 2015 yılında Ankara-nın en önemli yerleşim yerinin Çubuk olacağını öngördüklerini söyledi. Yeni emniyet binasının ilçeye hayırlı uğurlu olmasını dileyen Yüksel, eksiklerinin yakın bir zamanda giderilmesini istedi.

Bir kentin olmazsa olmazlarından birinin güvenlik olduğunun altını çizen Yüksel, ilçeye bir an önce MOBESE sisteminin yapılması gerektiğini kaydederek,-- Kent yönetim sisteminin yapılması için biran önce hazırlıkları başlatınız. Siz çalışmalara başlayın bir kısmını yerel kaynaklardan karşılayın, geri kalanını biz valilik olarak tamamlarız. Hızla gelişen ve büyüyen bir ilçede güvenlik çok önemlidir. Kamaraları gören herkes kendini bu şehirde güvende hisseder ve şehir daha çok gelişir-- dedi.

İlçeye yaptıkları ziyaretin bir diğer önemli konusunun da tarım olduğunu hatırlatan Yüksel, Ankara-da tarımı geliştirerek yaş sebze ve kesme çiçek yetiştireceklerini söyledi. Ankara-ya 6 yüze yakın seranın yapıldığını hatırlatan Yüksel, --Çubuk-ta altı ay içersinde 66 sera kuruldu. Şimdi yapılması gereken şey, çiftçi örgütlerini bu konularda kanalize etmektir. Ankara-da ve Çubuk-ta tarımı daha çok konuşa bilmek ki ben geldikten sonra iki tane önemli tarım toplantısı yaptık. Bir tanesinde tarımın bütün müntesiplerini topladık ve tam dokusal bir toplantı yaptık. Arkasından da Tarım ve Gıda Bakanı ile birlikte bir toplantı yaptık. Şimdi bütün ilçelerde bu toplantılar konuşuluyor. Bir şehir düşünün bu şehrin termali olsun, çok güzel iklimi olsun, bir milyon 500 bin hektar toprağı olsun, siz bu toprağın yarısından azını kullanın ve siz bu şehirde tarımı konuşmayın-- dedi.

Önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyada herkesin konuşacağı tek reçetenin tarım olduğunun altını çizen Yüksel, --Bütün bu şehirleri yöneten kişilerin düşüneceği tek şey insanların, karnını nasıl doyuracağız olmalıdır. Ankara-da vali, Ankara-da kaymakamlar, belediye başkanları ve yerel yöneticiler tarımı konuşmuyorsa bunu önemli bir eksiklik olarak görüyorum. Şimdi tarımın önemli bir siklet merkezlerinden biri olarak Çubuk ilçesini görüyorum. Zaten Çubuk-un bu anlamda ciddi manada turşusu, peyniri, eti, sebzesi ve meyvesi gibi tarım ürünleri bulunuyor. Ben hafta sonları insanların çoluk çocuğu ile beraber haydi bir yerlere gidelim diyen ve istikametini Çubuk-a çeviren insanları buraya bekliyorum. Hem Türkiye için hem de dünya için yaşayan insanların geleceğinin yegane reçetesi tarımdır. Biz bu nedenle tarımı çok önemsiyoruz ve bu konuda yatırımlar yapıyoruz-- diye konuştu.

Güldarpı Mahallesinde kurulan ve yaklaşık 40 seradan oluşan çiçek ve sebze seralarını inceleyen Yüksel, burada üreticilerden bilgi aldı. Serada çalışan işçilerle de bir süre sohbet eden Yüksel, üreticilere verilen desteklerden dolayı Kaymakam Şahin-e ve Belediye Başkanı Özden-e teşekkür etti.

Seraları çok beğendiğini ve bu manzarayı gördükten sonra kendisine daha çok çalışma azmi verdiğini ifade eden Yüksel, --Yeni seralar konusunda ve yeni yer teminleri konusunda her türlü desteği vermeye hazırız. Yeter ki sizler bu seralarda bir şeyler üretin ve ülke ekonomisine katma değer katın. Bu seralar aynı zamanda işsizliği önleyerek istihdam yaratacak. Sizleri ayrı ayrı tebrik ediyorum-- dedi.

Vali Yüksel’e, çiçek üreticisi Dursun Mercan tarafından saksıda çiçek hediye edilirken, sebze yetiştiricisi Kazım Kayabaşı tarafından da yeni kurulmuş Çubuk turşusu hediye edildi.

Çubuk-un sebzelerini çok beğendiğini ve ilçeye geldikçe alış veriş yaptığını söyleyen Yüksel, evi için domates, biber, fasulye ve kabak satın aldı.

İlçe emniyet Müdürlüğü ve Güldarpı Mahallesi-nde kurulan -Çubuk Sera Kentte yapılan incelemelere Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Ankara İl Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, Çubuk Kaymakamı Cemal Şahin, Belediye Başkanı Lokman Özden, İlçe Emniyet Müdürü Tacettin Çelebi, İlçe Jandarma Komutanı Murat Tiryaki, İlçe Tarım Müdürü Cengiz Akbayrak ve seracılar katıldılar.

Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Türk dünyasının ortak vicdanı Ankara’da buluşuyor

blank
Redaktor tarafından
14 Aralık, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 15.12.2025 14:50
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 12
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Türk dünyasının tarihsel hafızasını, kültürel sürekliliğini ve millî kimlik bilincini taşıyan Türk dili, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında Ankara’da düzenlenen yüksek düzeyli bir programla uluslararası gündeme taşınıyor.

Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nde TÜRKSOY ve MHP’den Güçlü Dil Birliği Vurgusu Türk Dili: Ortak Kimliğin, Medeniyetin ve Stratejik Birliğin Temel Taşı

TÜRKSOY öncülüğünde ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin fikrî ve siyasi perspektifiyle şekillenen etkinlik, Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı değil; aynı zamanda bir medeniyet dili ve stratejik birlik unsuru olduğunu vurguluyor.

TÜRKSOY: Türk Dünyasında Kültürel Birliğin Kurumsal Temsilcisi

Türk dünyası ülkeleri arasında kültürel iş birliğinin en güçlü kurumsal yapılarından biri olan TÜRKSOY’un ev sahipliğinde gerçekleştirilecek program, Türk dilinin ortak gelecek inşasındaki merkezi rolünü ele alacak. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev’in yapacağı değerlendirmelerin, Türk dünyasında dil temelli bütünleşmenin kurumsal derinliğini ve sürekliliğini ortaya koyması bekleniyor.

Akademik Perspektiften Türk Dili ve Medeniyet Bilinci

Programın akademik boyutunda, Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Türkçenin tarih boyunca devlet kuran, kültür inşa eden ve millet bilinci oluşturan yönünü ele alacak. UNESCO Eğitim Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Ali Yakıcı ise Türk dilinin korunması, geliştirilmesi ve küresel ölçekte görünürlüğünün artırılmasına yönelik bilimsel ve evrensel yaklaşımları değerlendirecek. İsmail Gaspıralı Dış Politika Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Esma Özdaşlı’nın konuşması ise Türk dünyasında dil birliğinin kültürel diplomasi, dış politika ve çok boyutlu iş birliği açısından taşıdığı stratejik önemi akademik bir çerçevede ele alacak.

MHP Perspektifi: Türkçe Millî Kimliğin ve Devlet Aklının Taşıyıcısıdır

Etkinliğin siyasi boyutunu temsil eden TBMM MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın, Türkçenin Türk milletinin varlık bilincini taşıyan temel unsur olduğuna vurgu yapması bekleniyor. Prof. Dr. Kılıç’ın değerlendirmeleri, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk dili, Türk kültürü ve Türk dünyası merkezli devlet anlayışını güçlü bir şekilde yansıtacak.

Ankara’dan Yükselen Mesaj: Türk Dili Geleceğin Birlik Zeminidir

Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında düzenlenen bu uluslararası nitelikli program, Türkçülük düşüncesinin temel ayaklarından biri olan dil birliğini pekiştirmeyi, ortak kültürel hafızayı diri tutmayı ve Türk dilini gelecek kuşaklara güçlü bir miras olarak aktarmayı amaçlıyor. Ankara’dan yükselen bu ortak sesin, Türk dünyasında yeni bir kültürel ve fikrî sinerji oluşturması bekleniyor. The Shared Conscience of the Turkic World Meets in Ankara: Strong Emphasis on Linguistic Unity by TURKSOY and the MHP on World Turkic Language Family Day

The Turkic Language: The Foundation of Shared Identity, Civilization, and Strategic Unity

The Turkic language, which embodies the historical memory, cultural continuity, and national identity of the Turkic world, is being brought to the international agenda through a high-level event held in Ankara on the occasion of World Turkic Language Family Day on December 15. Organized under the leadership of TURKSOY and shaped by the intellectual and political perspective of the Nationalist Movement Party (MHP), the event emphasizes that the Turkic language is not merely a means of communication, but a civilizational language and a strategic pillar of unity.

TURKSOY: The Institutional Representative of Cultural Unity in the Turkic World

Hosted by TURKSOY, one of the strongest institutional frameworks for cultural cooperation among Turkic states, the program will address the central role of the Turkic language in building a shared future. The assessments to be delivered by TURKSOY Secretary General Sultan Raev are expected to highlight the institutional depth and continuity of language-based integration across the Turkic world.

The Turkic Language and Civilizational Consciousness from an Academic Perspective

Within the academic dimension of the program, Prof. Dr. Ruhi Ersoy, President of the Ahmed Javad Institute, will address the role of the Turkic language as a historical force that has built states, shaped cultures, and formed national consciousness. Prof. Dr. Ali Yakıcı, a Member of the UNESCO Education Commission, will evaluate scientific and universal approaches aimed at preserving, developing, and enhancing the global visibility of the Turkic language. Assoc. Prof. Dr. Esma Özdaşlı, President of the Ismail Gaspıralı Institute for Foreign Policy, will examine the strategic significance of linguistic unity in the Turkic world in terms of cultural diplomacy, foreign policy, and multidimensional cooperation from an academic standpoint.

The MHP Perspective: The Turkic Language as the Carrier of National Identity and State Wisdom

Representing the political dimension of the event, Prof. Dr. Filiz Kılıç, Deputy Group Chair of the MHP in the Turkish Grand National Assembly and Member of Parliament for Nevşehir, is expected to emphasize that the Turkic language is the fundamental element carrying the existential consciousness of the Turkish nation. Her evaluations will strongly reflect the MHP’s state-centered approach to the Turkic language, culture, and the broader Turkic world.

A Message Rising from Ankara: The Turkic Language as the Ground of Future Unity

This international program organized on the occasion of World Turkic Language Family Day aims to strengthen linguistic unity—one of the core pillars of Turkism—revitalize shared cultural memory, and transmit the Turkic language to future generations as a powerful legacy. The collective voice rising from Ankara is expected to generate a new wave of cultural and intellectual synergy across the Turkic world. Aşağıda talebiniz doğrultusunda uluslararası internet basınına uygun, TDK’ya uygun, özgün, intihal riski taşımayan, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilli, haber imzası net ve kurumsal biçimde düzenlenmiş haber imza bölümü yer almaktadır:   Haber ve - and News: Yalçın ÇELİK Technical Teacher  Senior Mechatronics Engineer   Journalist – Writer
Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.