Aksiyon Reklam

Besici Destek Bekliyor

blank
Redaktor tarafından
16 Eylül, 2012 09:47 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 0
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Hükümetin gerekli desteklerini takip etmeyen besiciler sıkıntıya düştü.

Kuraklığın etkisiyle artan yem fiyatları, besiciyi zor durumda bıraktı.

Bu yüzden köylünün elindeki bütün hayvanları besi-süt ayrımı yapmadan satacağı ifade ediliyor. Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Adnan Yıldız, besicinin sütün litresini 80 kuruşa satarken, yemin kilosuna 92 kuruş verdiğine dikkat çekti. Yıldız, bu fiyat dengesizliğine çare bulunmazsa yeni bir et ve süt krizi yaşanacağını söylüyor.

Sektörün çatı kuruluşlarından Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD)'nin başkanı Adnan Yıldız, besicinin içinde bulunduğu durumu, yem-süt fiyatı karşılaştırması yaparak dile getiriyor. Yemin kilosunun 92 kuruş olduğunu aktaran Yıldız, besicinin diğer masraflarla birlikte sütü en az 1 lira 30 kuruşa satması gerektiğini savunuyor. Süt fiyatının 11 aydır 80 kuruş olduğunu ifade eden Yıldız, "Bugün yaşanan sıkıntının de sebebi bu. İlgililerin bahsettiğim oranı sağlaması gerekiyor. Bu oran sağlanmazsa sektör adam olmaz. 2007'de 1 milyon anaç hayvan kesildi. Onun neticesinde, 2010 yılında et krizi yaşandı. Biz, kendi üreticimize vermediğimiz desteği, fazlası ile Macaristan üreticilerine sağladık. Macaristanlı besiciler bir anda zengin oldu. Eğer bu formülün arkasında durulmazsa 2010 yılında et ithal ettik. 2012'de yem, önümüzdeki senede süt krizi kapıda." diyor.

Kurban Bayramı öncesi hayvan pazarlar yeniden canlanmaya başladı. Ancak hayvanlarını satmak için pazara götüren besici, istediği fiyatı bulamıyor. Ankara Çubuk'ta kurulan pazara gelen besiciler, bu durumda yüksek yem fiyatlarının etkili olduğunu söylüyor. Sıkıntılarını anlatan besiciler, yetkililerden bu konuda destek bekliyor.

Pazarda hayvanlarına müşteri bekleyen Çubuk'un Ağılcık Köyü'nden Halil Çetinkaya, hayvanların fiyatlarının düşerken, yem fiyatlarının arttığını belirterek şöyle dert yanıyor: "Samanın tonunun 500-700 lira. Yeminin torba fiyatı 50 lira. Besiciler gerçekten zor durumda. Benim 50 kurbanlık hayvanım var. Bilmiyorum bunları ne yapacağım. Böyle devam ederse bu iş bitecek. Sonra Avrupa'dan sürekli hayvan ithal edeceğiz. Kimse bizimle ilgilenmiyor. Kurbandan sonra 22 yıldır yaptığım işe son vereceğim. Çünkü bunca senedir bu işi yapıyorum hiç bu kadar zararına iş yapmamıştım"dedi.

Besici Ufuk Taş da masrafları artarken, ürünlerinin değer kaybettiğini vurguluyor. Yem, saman fiyatlarının günden günü arttığını belirten Taş, "Saman 70 kuruş, yemin torbası 45-50 lira olmuş. Günden güne artıyor yem fiyatları. Besiciler de artık ne yapacağını şaşırmış durumda. Kurban Bayramı yaklaşıyor, ama maliyetten dolayı emin olun kimse bir şey kazanamayacak. Danayı satıyoruz, 3 bin lira ama bunun yemi, bakımı var. Yani 6 bin liraya satılması gerek. Piyasayı aşağı çekiyorlar. Kurbanda hayvanların ucuza satılacağını düşünüyorum. Artık yem alacak paramız yok. Elimizdeki malı çıkarıp, bir an evvel borçlarımızı kapatmayı düşünüyoruz." şeklinde konuşuyor.

Satılmış Karakaya, fiyatların düşmesi için ithal hayvan getirildiği gibi ithal yem getirilmesini istiyor. Bir torba yemin 30 liraya düşmesinin besiciyi biraz da olsa rahatlatacağını kaydeden Karakaya, "Köylü perişan. Bundan sonra da bu durumun düzeleceğini ummuyoruz. Bunun için ümidimiz kalmadı elimizde beslediğimiz malı bekletmeden hemen satıyoruz. Çünkü her hafta hayvanların fiyatları düşüyor. Kurbanda fiyatlar belki 50-100 lira artar. Türkiye'nin hayvanı aslında Türkiye'ye yetiyor ancak dışarıdan gelen hayvanlar piyasayı alt üst ediyor." ifadelerini kullanıyor.

"MEZBAHADAKİ HAYVANLARIN YÜZDE 50'Sİ SÜT İNEĞİ"

Reşit Bozkaya ise süt ineklerini satmak için Çubuk Hayvan Pazarı'na gelen besicilerden. Bozkaya, "Yem pahalı, bakım eziyeti söz konusu. Sütü pazarlayamıyoruz. Bu inekler 7 bin liraydı şimdi, 4 bin liraya düştü. Günlük 15 liralık yem yer bu inekler. Maalesef verdikleri süt ile masraflarını çıkarmamaya başladık. Bu işi 20 yıldır yapıyorum 2 seneye kadar böyle hiç görmedim. Geçen seneden sonra düzen bozuldu. Kurbanda da fiyatların aynı olacağını düşünüyorum. Benim de elimde 50 süt ineği var. Kurbandan sonra satmayı düşünüyorum. Elimde 10 inek kalacak. Bundan sonra, hayvancılık yapmayacağız." diye konuşuyor.

Yem fiyatlarının yükselmesinden dolayı besicilerin ellerindeki süt ineklerini sattığını ifade eden bir başka besici de Hayrettin Karahan. Mezbahadaki kesilecek hayvanların yüzde 50'sinin süt ineği olduğunu ileri süren Karahan, bu durumun Anadolu'ya özgü inek soylarını tehlikeye attığına işaret ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Türk dünyasının ortak vicdanı Ankara’da buluşuyor

blank
Redaktor tarafından
14 Aralık, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 15.12.2025 14:50
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 12
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Türk dünyasının tarihsel hafızasını, kültürel sürekliliğini ve millî kimlik bilincini taşıyan Türk dili, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında Ankara’da düzenlenen yüksek düzeyli bir programla uluslararası gündeme taşınıyor.

Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nde TÜRKSOY ve MHP’den Güçlü Dil Birliği Vurgusu Türk Dili: Ortak Kimliğin, Medeniyetin ve Stratejik Birliğin Temel Taşı

TÜRKSOY öncülüğünde ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin fikrî ve siyasi perspektifiyle şekillenen etkinlik, Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı değil; aynı zamanda bir medeniyet dili ve stratejik birlik unsuru olduğunu vurguluyor.

TÜRKSOY: Türk Dünyasında Kültürel Birliğin Kurumsal Temsilcisi

Türk dünyası ülkeleri arasında kültürel iş birliğinin en güçlü kurumsal yapılarından biri olan TÜRKSOY’un ev sahipliğinde gerçekleştirilecek program, Türk dilinin ortak gelecek inşasındaki merkezi rolünü ele alacak. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev’in yapacağı değerlendirmelerin, Türk dünyasında dil temelli bütünleşmenin kurumsal derinliğini ve sürekliliğini ortaya koyması bekleniyor.

Akademik Perspektiften Türk Dili ve Medeniyet Bilinci

Programın akademik boyutunda, Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Türkçenin tarih boyunca devlet kuran, kültür inşa eden ve millet bilinci oluşturan yönünü ele alacak. UNESCO Eğitim Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Ali Yakıcı ise Türk dilinin korunması, geliştirilmesi ve küresel ölçekte görünürlüğünün artırılmasına yönelik bilimsel ve evrensel yaklaşımları değerlendirecek. İsmail Gaspıralı Dış Politika Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Esma Özdaşlı’nın konuşması ise Türk dünyasında dil birliğinin kültürel diplomasi, dış politika ve çok boyutlu iş birliği açısından taşıdığı stratejik önemi akademik bir çerçevede ele alacak.

MHP Perspektifi: Türkçe Millî Kimliğin ve Devlet Aklının Taşıyıcısıdır

Etkinliğin siyasi boyutunu temsil eden TBMM MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın, Türkçenin Türk milletinin varlık bilincini taşıyan temel unsur olduğuna vurgu yapması bekleniyor. Prof. Dr. Kılıç’ın değerlendirmeleri, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk dili, Türk kültürü ve Türk dünyası merkezli devlet anlayışını güçlü bir şekilde yansıtacak.

Ankara’dan Yükselen Mesaj: Türk Dili Geleceğin Birlik Zeminidir

Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında düzenlenen bu uluslararası nitelikli program, Türkçülük düşüncesinin temel ayaklarından biri olan dil birliğini pekiştirmeyi, ortak kültürel hafızayı diri tutmayı ve Türk dilini gelecek kuşaklara güçlü bir miras olarak aktarmayı amaçlıyor. Ankara’dan yükselen bu ortak sesin, Türk dünyasında yeni bir kültürel ve fikrî sinerji oluşturması bekleniyor. The Shared Conscience of the Turkic World Meets in Ankara: Strong Emphasis on Linguistic Unity by TURKSOY and the MHP on World Turkic Language Family Day

The Turkic Language: The Foundation of Shared Identity, Civilization, and Strategic Unity

The Turkic language, which embodies the historical memory, cultural continuity, and national identity of the Turkic world, is being brought to the international agenda through a high-level event held in Ankara on the occasion of World Turkic Language Family Day on December 15. Organized under the leadership of TURKSOY and shaped by the intellectual and political perspective of the Nationalist Movement Party (MHP), the event emphasizes that the Turkic language is not merely a means of communication, but a civilizational language and a strategic pillar of unity.

TURKSOY: The Institutional Representative of Cultural Unity in the Turkic World

Hosted by TURKSOY, one of the strongest institutional frameworks for cultural cooperation among Turkic states, the program will address the central role of the Turkic language in building a shared future. The assessments to be delivered by TURKSOY Secretary General Sultan Raev are expected to highlight the institutional depth and continuity of language-based integration across the Turkic world.

The Turkic Language and Civilizational Consciousness from an Academic Perspective

Within the academic dimension of the program, Prof. Dr. Ruhi Ersoy, President of the Ahmed Javad Institute, will address the role of the Turkic language as a historical force that has built states, shaped cultures, and formed national consciousness. Prof. Dr. Ali Yakıcı, a Member of the UNESCO Education Commission, will evaluate scientific and universal approaches aimed at preserving, developing, and enhancing the global visibility of the Turkic language. Assoc. Prof. Dr. Esma Özdaşlı, President of the Ismail Gaspıralı Institute for Foreign Policy, will examine the strategic significance of linguistic unity in the Turkic world in terms of cultural diplomacy, foreign policy, and multidimensional cooperation from an academic standpoint.

The MHP Perspective: The Turkic Language as the Carrier of National Identity and State Wisdom

Representing the political dimension of the event, Prof. Dr. Filiz Kılıç, Deputy Group Chair of the MHP in the Turkish Grand National Assembly and Member of Parliament for Nevşehir, is expected to emphasize that the Turkic language is the fundamental element carrying the existential consciousness of the Turkish nation. Her evaluations will strongly reflect the MHP’s state-centered approach to the Turkic language, culture, and the broader Turkic world.

A Message Rising from Ankara: The Turkic Language as the Ground of Future Unity

This international program organized on the occasion of World Turkic Language Family Day aims to strengthen linguistic unity—one of the core pillars of Turkism—revitalize shared cultural memory, and transmit the Turkic language to future generations as a powerful legacy. The collective voice rising from Ankara is expected to generate a new wave of cultural and intellectual synergy across the Turkic world. Aşağıda talebiniz doğrultusunda uluslararası internet basınına uygun, TDK’ya uygun, özgün, intihal riski taşımayan, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilli, haber imzası net ve kurumsal biçimde düzenlenmiş haber imza bölümü yer almaktadır:   Haber ve - and News: Yalçın ÇELİK Technical Teacher  Senior Mechatronics Engineer   Journalist – Writer
Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.