Aksiyon Reklam

Geleceğe açılan kapı

blank
Yalçın Çelik tarafından
01 Haziran, 2025 09:46 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Tıklanma Sayısı: 4
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Hayat Boyu Öğrenme: Geleceğe Açılan Kapı

Gelişen ve dönüşen dünyamızda, bilgi artık yalnızca sınıflarda edinilen bir olgu olmaktan çıktı. Hayatın her anı, öğrenme sürecinin bir parçası haline geldi. İşte tam da bu noktada, Hayat Boyu Öğrenme Haftası bizlere önemli bir gerçeği hatırlatıyor: Eğitim, sadece belirli yaş aralıklarında değil, ömür boyu süren bir yolculuktur. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen bu haftanın temel amacı, öğrenmenin her yaşta, her koşulda devam ettiğini vurgulamak ve bireyleri bu süreçlere aktif olarak katılmaya teşvik etmektir. İster bir zanaat ustası olun, ister akademisyen, isterse bir öğretmen… Herkesin öğrenmeye ve gelişime açık olması, toplumların ilerlemesi adına büyük bir gerekliliktir.  

Bilgi ve Teknoloji Çağında Sürekli Eğitim

Özellikle teknik ve mühendislik alanlarında, sürekli değişen teknolojiye ayak uydurabilmek için bilgi güncelleme kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Bugünün dünyasında, gelişen teknoloji, otomasyon ve mekatronik gibi alanlar büyük bir hızla ilerlerken, uzmanların bu gelişmeleri takip etmeleri elzemdir. Teknik eğitimin temel taşlarından biri olan Hayat Boyu Öğrenme, bireylerin yeni teknikleri ve yaklaşımları benimsemelerine olanak tanır.  

Vatan, Millet, Devlet Bilinciyle Eğitime Destek

Eğitim, sadece bireysel gelişim için değil, vatan, millet ve devlet bilincinin güçlenmesi adına da önemli bir araçtır. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir, fendir.”  Eğitime verilen değer, bir toplumun medeniyet seviyesini belirler.  

Öğrenmekten Vazgeçmeyenler Kazanır!

Toplumların ilerleyebilmesi için bireylerin bilgiye açık olmaları gerekir. Bu yüzden her birey kendi alanında yeni şeyler öğrenmeye ve bildiklerini başkalarına aktarmaya devam etmelidir. Hayat Boyu Öğrenme Haftası, bizlere bu sürecin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.  

Öğrenmek, İnsan İçin Vazgeçilmez Bir Yolculuktur

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), öğrenmenin önemine vurgu yaparak, “İlim talep etmek her Müslüman’a farzdır”. buyurmuştur. Bu kutlu söz, bilginin sadece bir araç değil, aynı zamanda bireyin hayatını şekillendiren bir temel olduğunun açık bir göstergesidir. Öğrenmek, yalnızca okul sıralarında başlayan ve belli bir yaşta sona eren bir süreç değil; hayatın her anında, her durumda devam eden kutsal bir görevdir. Gerek teknik ve mesleki eğitimlerde gerekse toplumsal ve ahlaki değerler üzerinde bilgi sahibi olmak, bireyi ve toplumu ileriye taşıyan güçlü bir etkendir. Hayat Boyu Öğrenme Haftası, ilim ve hikmetin daimî olması gerektiğini hatırlatan bir vesiledir. Bilgi, insanı karanlıktan aydınlığa çıkaran en güçlü ışıktır. Öğrenen ve öğrendiğini faydalı işler için kullanan kişiler, toplumun yükselmesine katkı sağlar. Bugün öğrendiğimiz her yeni bilgi, yarının inşasınında bir temel taşıdır.  Hayırda yarışmak ve ilmi yaşamak için öğrenmeye devam! “Bilen değil, öğrenmeye açık olan kazanır.”
Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bal arılarını kovan ile birlikte kışın toprağa gömüyor

blank
Redaktor tarafından
28 Kasım, 2025 20:41 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 30.11.2025 16:04
Okuma Süresi: 1dk
Tıklanma Sayısı: 6
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Erzurum’un Tekman ilçesinde arıcılık yapan bir kişi ilginç bir yöntem ile arılarını kışın toprağın altına gömüyor. Görenlerin şaşkınlıkla izlediği olayda, kış mevsimi öncesi kovan içerisinde yaşayan arıları ile birlikte 5 ay toprak ve karın altında saklayarak muhafaza ediyor. Havaların ısınması baharın gelmesi ile birlikte arıları sağ salim tekrar dışarı çıkarıyor. Vatandaşlardan ilginç tepkiler alan bal üreticisi Taner İlbaş; “Ben yer altında arı denemesi yapınca bazı kişiler dalga geçiyor. Varsın dalga geçsinler bu önemli değil. Önemli olan bu hayatta deneme yapmak yoksa hiç bir şey öğrenilmez. Önemli olan bu hayatta deneme yapmak yoksa hiç bir şey öğrenilmez” diye konuştu. İlbaş konuşmasının devamında; “Şimdi ben neden yeraltında arı kışlatma yapıyorum? Amacım nedir? Benim amacım sürekli olarak “nem arılara zararlıdır” diyen kişilere nemin zararlı olmadığı kanıtlamak. Geçen sene ben yeraltına arı koydum. 5 ay süre ile arılar yeraltında kaldı. Baharın çıkarttık. Arılar resmen bomba gibi çıktı. O videoyu paylaştık yaklaşık 10 milyon kişi izledi. Nem arılara zararlı olmadığını kanıtladık. Yeraltında arılar, sıcak ve rahat kışı geçirir. Asıl arı düşmanı soğuk değil, nemdir. Diyen kişilere yeraltındaki arıya cevap versinler. Yeraltı nemi yüksektir. Ben her zaman şöyle anlatırım. Arıların baş düşmanı soğuktur. Nem değildir. Çünkü soğuk arıların hızlı bal tüketmesine sebep olur. Buda arıları ölüme götürüyor. Ayrıca soğuk kovanda küf ve ter olayına da sebep olur. Çünkü kovanda arılar olduğu için kovan sıcak oluyor. Dolayısıyla soğuk kovana dokunduğunda kovan direk terlenir. Kışın arabaların camları neden ter alıyor? Sebebi soğuk değil mi? Kar altı sıfır derece arıların verdiği ısı sayesinde kar altı kovan etrafı 1 derece sıcaklık yakalıyor.  Anlayacağınız kar altı arılar için sıcaktır” dedi. https://youtube.com/shorts/24DUy6FaN7s?feature=share  

Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.