Aksiyon Reklam

Keneye Dikkat

blank
Redaktor tarafından
16 Haziran, 2012 10:05 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 2
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Ülke genelinde olduğu gibi Çubuk’ta da havaların ısınmasıyla birlikte ortaya çıkmaya başlayan keneler tehlike saçmaya başladı.

Çubuk’ta insanları çeşitli yerlerinden ısıran keneler hastanede yapılan operasyon ile çıkarılıyor.

Son bir ayda Çubuk Devlet Hastanesinde kene ısırması kene vakaları görüldüğü bilgisi alındı.

Yetkililer; Kene ısırmalarına karşı dikkatli olunması ve kene vakası sonucunda hiçbir müdahalede bulunmayarak, derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması konusunda uyarıyor.

Kene vakası Çubuk’un köylerinde ve piknik alanların tehdit oluşturuyor.

Sadece birkaç dakikalık bir müdahaleyi göz ardı ederek, kendi hayatınızı tehlikeye atmayın…

Keneler

Son yıllarda daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz dönemlerinde artış gösteren ve ağırlıklı olarak keneler aracılığıyla bulaşan virütik bir hastalıktır. İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, sonra 1956 yılında Kongo’da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır.

Keneler, kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların (inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vb.) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan insanlara da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal bölgelerde ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle birlikte kentsel alanlardaki uygun ortamlarda da bulunabilirler.

Virüs ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı salgılarlar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da hastalık bulaşabilir.

Kenelerin kan emişi genellikle uzun bir süreçtir. Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede kan emişini bırakmazlar. Kan emmeye başlayan kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt içine sokar ve doyuncaya kadar çıkartmaz. Bu hortum, geri çıkışı engellemek için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi çıkartmak için zorlamamak gerekir. Çok zorlandığında sıvıyı erken salgılayıp virüsü bulaştırabilir veya boru kısmı koparak cilt içinde kalabilir. Ayrıca, zorlama kenenin patlayarak enfekte sıvı ve kanının cildimizdeki çiziklerden ya da gözümüze sıçrayarak bulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle vücuda yapışık kene görüldüğünde bir cımbızla ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola oynatılıp bir vida gibi çıkartılmaya çalışmalı ya da bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır.

Hastalık oluşması ve bulguları:

Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir. Hasta hayvanın kan ve vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir.

Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bulguları ile başlar. Bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir.

İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları, gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir.

Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir.

Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir.

Tedavi: Diğer çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp daha çok destek tedavisi ve bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar uygulanmaktadır.

Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyredebilen hastalık öldürücü olabilmektedir.

Hastalığa karşı aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz koruyucu bir aşı geliştirilememiştir.

Korunma:

Hastalık, kenelerin sokması sonrası salgıladıkları sıvıyla, kenelerin çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan sıvı ve kanıyla veya kene sokması sonucu virüsü alıp hasta olmuş hayvanların kan ve salgıları ile bulaşabilmektedir. Bu nedenle:

Mera ve meskenlerde yerleşik keneler kan emerek beslenirler. Hayvanları kenelerden uzak tutarak kenelerin yayılmaları engellenmelidir.

Yeşil ve piknik alanlarına gidildiğinde (su kenarları, otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar) uzun giysiler giymeli, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap içine konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırılmalıdır. Dönüşte tüm vücut kontrol edilip yapışık kene olup olmadığına bakılmalıdır.

Yeşil alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve jeller cilde sürülebilir veya giysilere emdirilebilir. Bu maddelerin az da olsa sağlık sakıncaları olduğu dikkate alınmalıdır. Hayvan besliyorsanız hayvanlarınızı dolaştırırken onlara da bu sıvılardan sürebilirsiniz.

Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde keneyi çıkartmak için fazla zorlamamalı, halk arasında yaygın olduğu şekliyle sigara veya kibritle yakma, kenenin üzerine kolonya, alkol veya diğer kimyasal maddeler uygulanmamalıdır. Bu maddeler kenenin daha erken aşamada kusmasına ve enfekte sıvıyı vücudumuza salgılamasına neden olabilir.

Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde eldiven takarak ve bir cımbız ile kene vücuda yapışık ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola sallanarak bir vida gibi çıkartılmalı veya bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır.

Hasta kişiler ile temasta vücut sıvıları aracılığıyla bulaşma olabileceği unutulmamalıdır.

Artık piknik yapmak da riskli hale geldi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Türk dünyasının ortak vicdanı Ankara’da buluşuyor

blank
Redaktor tarafından
14 Aralık, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 15.12.2025 14:50
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 12
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Türk dünyasının tarihsel hafızasını, kültürel sürekliliğini ve millî kimlik bilincini taşıyan Türk dili, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında Ankara’da düzenlenen yüksek düzeyli bir programla uluslararası gündeme taşınıyor.

Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nde TÜRKSOY ve MHP’den Güçlü Dil Birliği Vurgusu Türk Dili: Ortak Kimliğin, Medeniyetin ve Stratejik Birliğin Temel Taşı

TÜRKSOY öncülüğünde ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin fikrî ve siyasi perspektifiyle şekillenen etkinlik, Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı değil; aynı zamanda bir medeniyet dili ve stratejik birlik unsuru olduğunu vurguluyor.

TÜRKSOY: Türk Dünyasında Kültürel Birliğin Kurumsal Temsilcisi

Türk dünyası ülkeleri arasında kültürel iş birliğinin en güçlü kurumsal yapılarından biri olan TÜRKSOY’un ev sahipliğinde gerçekleştirilecek program, Türk dilinin ortak gelecek inşasındaki merkezi rolünü ele alacak. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev’in yapacağı değerlendirmelerin, Türk dünyasında dil temelli bütünleşmenin kurumsal derinliğini ve sürekliliğini ortaya koyması bekleniyor.

Akademik Perspektiften Türk Dili ve Medeniyet Bilinci

Programın akademik boyutunda, Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Türkçenin tarih boyunca devlet kuran, kültür inşa eden ve millet bilinci oluşturan yönünü ele alacak. UNESCO Eğitim Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Ali Yakıcı ise Türk dilinin korunması, geliştirilmesi ve küresel ölçekte görünürlüğünün artırılmasına yönelik bilimsel ve evrensel yaklaşımları değerlendirecek. İsmail Gaspıralı Dış Politika Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Esma Özdaşlı’nın konuşması ise Türk dünyasında dil birliğinin kültürel diplomasi, dış politika ve çok boyutlu iş birliği açısından taşıdığı stratejik önemi akademik bir çerçevede ele alacak.

MHP Perspektifi: Türkçe Millî Kimliğin ve Devlet Aklının Taşıyıcısıdır

Etkinliğin siyasi boyutunu temsil eden TBMM MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın, Türkçenin Türk milletinin varlık bilincini taşıyan temel unsur olduğuna vurgu yapması bekleniyor. Prof. Dr. Kılıç’ın değerlendirmeleri, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk dili, Türk kültürü ve Türk dünyası merkezli devlet anlayışını güçlü bir şekilde yansıtacak.

Ankara’dan Yükselen Mesaj: Türk Dili Geleceğin Birlik Zeminidir

Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında düzenlenen bu uluslararası nitelikli program, Türkçülük düşüncesinin temel ayaklarından biri olan dil birliğini pekiştirmeyi, ortak kültürel hafızayı diri tutmayı ve Türk dilini gelecek kuşaklara güçlü bir miras olarak aktarmayı amaçlıyor. Ankara’dan yükselen bu ortak sesin, Türk dünyasında yeni bir kültürel ve fikrî sinerji oluşturması bekleniyor. The Shared Conscience of the Turkic World Meets in Ankara: Strong Emphasis on Linguistic Unity by TURKSOY and the MHP on World Turkic Language Family Day

The Turkic Language: The Foundation of Shared Identity, Civilization, and Strategic Unity

The Turkic language, which embodies the historical memory, cultural continuity, and national identity of the Turkic world, is being brought to the international agenda through a high-level event held in Ankara on the occasion of World Turkic Language Family Day on December 15. Organized under the leadership of TURKSOY and shaped by the intellectual and political perspective of the Nationalist Movement Party (MHP), the event emphasizes that the Turkic language is not merely a means of communication, but a civilizational language and a strategic pillar of unity.

TURKSOY: The Institutional Representative of Cultural Unity in the Turkic World

Hosted by TURKSOY, one of the strongest institutional frameworks for cultural cooperation among Turkic states, the program will address the central role of the Turkic language in building a shared future. The assessments to be delivered by TURKSOY Secretary General Sultan Raev are expected to highlight the institutional depth and continuity of language-based integration across the Turkic world.

The Turkic Language and Civilizational Consciousness from an Academic Perspective

Within the academic dimension of the program, Prof. Dr. Ruhi Ersoy, President of the Ahmed Javad Institute, will address the role of the Turkic language as a historical force that has built states, shaped cultures, and formed national consciousness. Prof. Dr. Ali Yakıcı, a Member of the UNESCO Education Commission, will evaluate scientific and universal approaches aimed at preserving, developing, and enhancing the global visibility of the Turkic language. Assoc. Prof. Dr. Esma Özdaşlı, President of the Ismail Gaspıralı Institute for Foreign Policy, will examine the strategic significance of linguistic unity in the Turkic world in terms of cultural diplomacy, foreign policy, and multidimensional cooperation from an academic standpoint.

The MHP Perspective: The Turkic Language as the Carrier of National Identity and State Wisdom

Representing the political dimension of the event, Prof. Dr. Filiz Kılıç, Deputy Group Chair of the MHP in the Turkish Grand National Assembly and Member of Parliament for Nevşehir, is expected to emphasize that the Turkic language is the fundamental element carrying the existential consciousness of the Turkish nation. Her evaluations will strongly reflect the MHP’s state-centered approach to the Turkic language, culture, and the broader Turkic world.

A Message Rising from Ankara: The Turkic Language as the Ground of Future Unity

This international program organized on the occasion of World Turkic Language Family Day aims to strengthen linguistic unity—one of the core pillars of Turkism—revitalize shared cultural memory, and transmit the Turkic language to future generations as a powerful legacy. The collective voice rising from Ankara is expected to generate a new wave of cultural and intellectual synergy across the Turkic world. Aşağıda talebiniz doğrultusunda uluslararası internet basınına uygun, TDK’ya uygun, özgün, intihal riski taşımayan, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilli, haber imzası net ve kurumsal biçimde düzenlenmiş haber imza bölümü yer almaktadır:   Haber ve - and News: Yalçın ÇELİK Technical Teacher  Senior Mechatronics Engineer   Journalist – Writer
Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.